Şeyh Hamid-i Veli Minberinden Hutbeler
1945-1987 yılları arasında Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi ‘nde imam hatiplik görevinde bulunan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi, cuma namazlarında irâd ettikleri hutbeleri ile mü’minlerin gönüllerine hitâb etmiş çeşitli nasihatlarda bulunmuşlardır.
Kuruculuğunu yaptığı Hulusi Efendi Vakfı tarafından neşredilen Şeyh Hamid-i Veli Minberinden Hutbeler adlı eserde 42 yıl içerisinde irâd ettikleri hutbelerden 150 tanesi seçilerek insanlığın hizmetine sunulmuştur.
Hakîki Müslümanın Özellikleri
Şeyh Hamid-i Veli Minberinden Hutbeler adlı eserde 65. sırada yer alan hutbelerinde Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi “Hakiki ve tam Müslüman nasıl olur?” sorusunun cevabını Kur’an-ı Kerim’de arayarak hakiki mü’minin vasıflarını 34 maddede toplamışlardır.
“Ey îmân edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Âl-i İmran Suresi,102)
Hutbeye Âl-i İmran Suresi 102.ayet ve meali ile başlayan Osman Hulûsi Efendi ardından hakîki mü’minin vasıflarını şu şekilde sıralamışlardır:
Muhterem Cemâat-i Müslimîn!
Hakîki ve tam Müslüman nasıl olur?
Kur’ân-ı Kerîm’de beyân buyurulduğuna göre hakîki bir Müslümanın başlıca evsâfı şunlardır.
1- Allah (c.c)’ın birliğine ve Allah’tan başka tanrı olmadığına, meleklere, Allah’ın gönderdiği kitaplara, Peygambere, âhiret gününe, hayır ve şer her şeyi Allah’ın yaratmasıyla olduğu na, kalbi ile inanır ve inandığını dili ile ikrar eder.
2- Allah (c.c)’ın emrettiği ve Peygamberin gösterdiği şekilde namazını kılar, orucunu tutar, zekâtını verir, yetimlere, yoksullara, muhtaçlara, hısım ve akrabalarına, yolda kalmışlara mal ile seve seve yardımda bulunur.
3- Mühim ve tehlikeli vaziyetlerde katiyen sarsılmaz, gevşeklik ve telaş göstermez.
4- Felâketleri metanetle karşılar, muvaffak olmak için bütün kudretini sarf eder ve nihayet çaresizliğe karşı tahammül gösterir.
5- Ana ve babaya itaat eder. Onlara karşı gelmez, onların kalbini kıracak sözlerde, işlerde bulunmaz.
6- Sözünde durur, ahdinde yaptığı mukavele ve muahedelerinde sâdık kalır.
7- Emânete hıyanet etmez.
8- Bütün vazifelerini en iyi yapmaya çalışır.
9- Üstünü, başını, oturup, yattığı yeri, kabını kaçağını kirden, pastan; kafasını ve kalbini kötü fikirlerden ve fena huylardan cismen ve ruhen temizliğiyle herkese örnek olmaya çalışır.
10- Allah (c.c)’a ve Peygambere itaat eder ve ahlâkî vazifelerini tamamen yapar.
11- İnsanlar arasında fesâd çıkarmaz. İnsanları birbirine düşürecek sözlerden ve işlerden sakınır.
12- Kimsenin ayıplarını ve gizli hallerini araştırmaz ortaya dökmez.
13- Bilmediği bir şey hakkında hüküm vermez.
14- Başkalarına karşı kibirli olmaz, büyüklük satmaz.
15- Kötülüğün ve hayâsızlığın her türlüsünden, gizlisinden ve açığından, büyüğünden ve küçüğünden sakınır.
16- Özü sözüne, içi dışına uygun olur.
17- Her nerede olursa olsun velev ki aleyhinde bile olsa hak ve adaletten ayrılmaz.
18- Düşmanlarına karşı da adaleti gözetir, onların düşmanlıkları dolayısıyla adaleti çiğnemez.
19- Yalan yere yemin etmez. Yalan şâhidliği yapmaz. Haksızlığa karşı nefret duyar.
20- Alçak ve süflî azrulara uyarak doğru yoldan sapmaz.
21- İsraftan ve cimrilikten sakınır.
22- Ne eli ile, ne dili ile kimseyi incitmez.
23- Komşularını çok sayar ve onları asla gücendirmez.
24- Varlık zamanında da, darlık zamanında da başkalarına yardımda bulunur.
25- Öfkelerini yenerek kusur ve kabahatleri afv eder.
26- Bir kötülük işleyecek veya bir haksızlık yapacak olursa hemen Allah (c.c)’ı hatırlayarak ondan afv ve mağfiret diler. Yaptığına pişman olur.
27- Her iyi işe arka çıkar, fenalığa asla yardımcı olmaz, kötüleri
28- Dargınları barıştırır, kin tutmaz, umûma faydalı bir insan olmağa çalışır.
29- Başka milletlerin nasıl yükseldiğini, nasıl gerilediğini ve nasıl düştüğünü tedkîk ve tetebbu ederek ibret alır. Ve başkalarının düştükleri hatâlara düşmemeğe çalışır.
30- İlim ve hüneri, hikmet ve hakikati nerede bulursa oradan almakta kusur etmez.
31- Dünyâ ve âhiret işlerinde ilmi kendisine rehber yapar.
32- Dünyâ için hiç ölmeyecekmiş gibi çalışır. Yarın ölecekmiş gibi de âhiret için hazırlanır.
33- Allah yolunda, millet ve memleket uğrunda fedâkârlıktan, yerine göre canını feda etmekten çekinmez.
34- Bir Müslüman için en büyük gaye, hakîki bir Müslüman olmaya çalışmak, Müslümanlığın ta’lîm ve telkîn eylediği faziletleri yaşamak ve yaşatmak ve bu suretle bütün insanlara örnek olmaktır.
İşte hakîki Müslümanın vasıfları bunlardır. Cenâb-ı Hak cümlemizi tevfîkât-ı Sübhâniyyesine mazhar buyursun. Âmîn.